NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحِيمِ
حَدَّثَنَا
الْحُسَيْنُ
بْنُ مُحَمَّدٍ
حَدَّثَنَا
جَرِيرُ بْنُ
حَازِمٍ عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ
إِسْحَقَ
عَنْ دَاوُدَ
بْنِ
حُصَيْنٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
عُقْبَةَ
عَنْ أَبِي
عُقْبَةَ وَكَانَ
مَوْلًى مِنْ
أَهْلِ
فَارِسَ
قَالَ شَهِدْتُ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أُحُدًا
فَضَرَبْتُ
رَجُلًا مِنْ
الْمُشْرِكِينَ
فَقُلْتُ خُذْهَا
مِنِّي
وَأَنَا
الْغُلَامُ
الْفَارِسِيُّ
فَالْتَفَتَ
إِلَيَّ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ
فَهَلَّا قُلْتَ
خُذْهَا
مِنِّي
وَأَنَا
الْغُلَامُ الْأَنْصَارِيُّ
Farslı (İranlı)lardan
azatlı bir köle olan Ukbe'den demiştir ki:
Al bu da benden. Ben
Farslı bir gencim diyerek müşriklerden birine bir darbe indirdim. Bunun üzerine
Rasûlullah {s.a.v.): bana bakarak:
Al bu da benden, ben
ensarlı bir gencim, deseydin ya? buyurdu.
İzah:
İbn Mâce, hadis no:
2784.
Hafız İbn Hacer'in
"el-İsabe" isimli eserindeki
açıklamasına göre "Ebû Ukbe" ensarın azad ettiği Farslı bir
köledir. Haşimoğullarının azadlısı olduğunu söyleyenler varsa da bu doğru olamaz.
Çünkü eğer bu zat gerçekten Haşim oğullarının azatlısı olsaydı, Resulü Zişan
efendimiz O'na: "Ben ensarlı bir gencim" demesini değil, "Ben
Haşim oğullarından bir gencim" demesini telkin ederdi. Nitekim (5114) ve
(5115) numaralı hadislerle; "bir kavmin azatlısının onlardan olduğunu
ifade eden hadis-i şerif [Buhari, feraiz] de bu gerçeği ispat etmektedir.
Bilindiği gibi,
Farslıların savaşta düşmana kılıç sallarken "Al bu da benden ben
Falancanın oğluyum!" diyerek kavimleriyle övünmeleri adetleriydi, Sözü
geçen azadlı genç de darbesini indirirken kavminin bu eski adetine uyarak
kendisinin Farsh olmasıyla ifftihar etmişti. Oysa o sırada Fars halkı kâfir
idi. Hz. Nebi bu gencin kendisini böyle kâfir bir kavme nisbet ederek
öğündüğünü görünce onu bu yanlışlıktan kurtarmak gayesiyle; "Eğer mutlaka
bu savaş meydanında darbeni indirirken mensup olduğun kavimle iftihar
edeceksen, kâfir bir kavimle değil, müslüman bir kavimle iftihar et. Bu
müslüman kavim de ancak ensar olabilir. Çünkü seni hürriyetine kavuşturanlar
onlardır ve azatlı köle kendisini azad eden kavimdendir" anlamında:
"Ben ensarlı bir gencim deseydin ya" buyurmuştur.